Öğrenciler ile yaptığımız görüşmelerde özellikle görmekteyiz ki başarısızlığın altındaki esas sorun kendilerine güvenmemeleri. Çoğu öğrenci yapabilecekleri işleri bile gözünde büyüterek "ben zaten bunu başaramam" diyerek kenara çekiliyor ve herhangi bir çaba göstermiyor.
Derslerden örnek verirsek, yapılan sınav ortalamalarına da baktığımızda çocukların başta matematik olmak üzere sayısal derslerde daha çok zorlandıklarını görmekteyiz. Matematik ile ilgili sorunlarına baktığımızda ise aslında çok fazla çaba harcamadıkları sadece zor ve "ben bunu yapamam" diyerek kenar çekildiklerini görüyoruz. Öğrencinin özgüveni geliştikçe artık öğrenilmiş çaresizliklerden kurtularak zor olanları da yapmaya ya da en azından yapmak için çalışmaya gayret ettiklerini görüyoruz.
Özgüveni eksik olan çocuklarda yaşanılan diğer bir sorun ise sosyal hayatlarına bunun yansımasıdır. Bu tarz öğrenciler arkadaş ortamlarında daha fazla geri planda kalmayı tercih etmekte ve daha içine kapanık olarak görülmektedir. Haklı olduğu durumlarda bile bunu söylemeyerek veya hakkını aramaya çalışmayarak durumu kabullenme yoluna giderler. Arkadaş edinmede yaşadıkları güçlükler giderek kendi iç dünyasına kapanmasına ve sosyal ortama ayak uyduramamasına sebep olur. Davranış olarak ise içine kapanık bu öğrencinin ani sinir patlamaları yaşadıklarını ya da kendisinden daha güçsüz olarak gördükleri birini (çoğu zaman bu küçük kardeş olmaktadır) daha fazla ezmeye çalıştıklarını görmekteyiz.
Eğer sizlerde çocuklarınızda bu sıkıntıları yaşıyorsanız dikkatli olmanızda fayda var. Çünkü bu dönemlerde geliştirdikleri birçok tutum ve davranış ileride kendilerinin karakterini oluşturacaktır. Bu gibi sorunlarla başa çıkmak için öncelikle öğrencinin kendisine güvenmesini sağlayacak faaliyetlerde bulunmak gerekir.
İlk başta yaşadığı aile ortamı ve arkadaş çevresi çocuğun özgüveninin oluşmasında etkili olacaktır. Yaptıklarından dolayı sürekli sert bir dille eleştirilen, başarılar hiçbir zaman takdir edilmeyen çocuklarda giderek pes etmenin başladığını söyleyebiliriz. Özellikle aşırı mükemmeliyetçi aile yapılarında çocuk her zaman daha fazlası için zorlanılır ve kazandığı başarılar görmezden gelinir. Hedef her zaman bir adım ötesidir. Fakat hedefe ulaştığında öğrenci takdir edilmeyi beklerken farklı bir tepki ile karşılaşabilir "notun neden 95, niye 100 alamadın" gibi....Başarılarını takdir etmek kendilerine olan güvenlerinin artmasını sağlayacaktır.
Aynı şekilde arkadaş grubu içinde de söz hakkına sahip olması, sadece birilerinin istediği şeyleri yapmak yerine grubu yönlendirebilecek fikirler ortaya koyması da çocuğun arkadaşları içindeki değerini arttıracaktır.