Boşanma çocukların başına gelebilecek en sarsıcı olaylardan biridir. Çocukların değişikliklere ne kadar uyum gösterecekleri, bu süreci en az hasar ile nasıl atlatabilecekleri ve ne kadar etkilenecekleri ebeveynlerin bu zorlu dönemi nasıl geçirdiklerine bağlıdır.
Boşanma kararı kesinleşir kesinleşmez çocukla bu konu açık ve dürüst olarak konuşulmalıdır. Konuşma sırasında anne ve babanın her ikisi de bulunmalı ve anne-babanın karşılıklı öfke, suçluluk veya suçlama gibi duyguları bu konuşmaya karıştırılmamalıdır.
Çocukların boşanma karşısında duygusal tepkileri içinde bulunduğu yaş dönemine göre farklılık gösterir.
Anne baba arasında boşanma sırasında oluşabilecek çekişmelerden çocuğu uzak tutmak, çocuğun endişeleri karşısında açık ve dürüst davranmak, çocuğun yaşadığı ortamda süreklilik ve güven ortamının oluşmasını sağlamak çocuğun bu zor süreci daha kolay atlatmasına yardımcı olacaktır.
Çocuğun ayrılığı ve ayrılığın geri dönülmez olduğunu kabul etmesi gerekir. Öfkesinin üstesinden gelmeli. Kendini suçlamamalı ve olayın onun dışında olduğunu kabullenmeli. Çocuğa yardım edebilecek gücü bulabilmek için ebeveynlerin de bu süreci destek alarak geçirmesi faydalı olur.
Boşanma aşamasında ilk süreçlerden biri belirsizliklerin olduğu dönemdir. Bu dönemde çocuk aile içerisinde bir şeylerin yolunda gitmediğini anlamaya başlar. Her şey belirsizdir fakat çocuk gözlemle anlamaya başlar. Ayrılık endişesi vardır. Kafası karışıktır. Bu durumda çocuk evdeki ortama göre mevcut düzenin bozulmaması için ilk başlarda anne ve babayı barıştırmaya gayret gösterebilir.
Mevcut durumun ayrılıkla sonuçlanacağını ve değiştiremeyeceğini anladığında çocuk bir süre bunun kendisinin suçu olduğunu düşünebilir. Zaman zaman yaptığı yaramazlıklara aile bireylerinin farklı tepkiler vermesi ve bu durumdan kaynaklı tartışmalara şahit olan çocuk boşanma sebebi olarak kendisinin davranışlarını görmeye başlayabilir. Bu durumda kendisine karşı duyduğu kızgınlığı çocuklar farklı şekilde dışarıya yansıtmaktadır. Boşanma sürecinde özellikle çocukların okuldaki davranışlarında değişiklikler olduğu gözlenmektedir. Daha önceki zamanlara göre çocuk bu dönemde okulda arkadaşlarına karşı daha saldırgan davranışlar gösterebildiği gibi, derslere yönelik ilginin azalması, daha fazla dalgın olması ve içine kapanması gibi durumlarda öğrenciden öğrenciye değişkenlik göstermektedir.
Zamanla çocuk bu durumu kabullenmeye ve aslında geride bırakılanın kendisi olmadığını anlamaya başlarsa bu süreci en az hasar ile atlatmış olur. Bu durumun gerçekleşmesi için anne ve babanın iletişimi önemlidir. Kendileri ayrılmış olsa da çocuğun her zaman her iki taraf için de önemli olduğunu ve her zaman onun yanında olacaklarını belirtmeleri ve davranışları ile bunun göstermeleri çocuğun güven duygusunu tekrar kazanmasını sağlayacaktır.